Öldürüldükten sonra toprağa verilen Ayşe Altuntaş’ın cansız bedeninin bulunduğu yerde keşif yapılacak.
Kuzeni Ayşe Altuntaş’ı İstanbul’da kazdığı çukura tabancayla gömdüğü iddia edilen Mehmet Taşdelen’in yeniden yargılandığı davada, cesedin bulunduğu yerde keşif yapılmasına karar verildi.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık Mehmet Taşdelen, merhum Ayşe Altuntaş’ın ailesi, tarafların avukatları ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı.
Altuntaş’ın ailesi, sanıklarla ilgili şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, Yargıtay’ın bozma kararına uyup uymamayı mahkemenin takdirine bıraktıklarını ifade etti.
Davalı Taşdelen, bozma kararına uyulmasını talep etti.
Mahkeme, Altuntaş’ın ilk cinayet anının belirlenemediği için Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasına karar verdi.
Savunması sorulan sanık Taşdelen, “O çukur daha önce domuz çukuru olarak kazılmıştı, ben kazmadım. Olay orada tesadüfen oldu. Silahı çekmişti. Ben uğraşırken göğsünden vuruldu. elinden silahı almak istedi. Elini bırakınca çukura düştü.” söz konusu.
Sanık ayrıca olay yerinde inceleme yapılmasını ve muhtarın ifadesinin alınmasını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 3 Mart 2023 tarihinde bilirkişi eşliğinde olay mahallinde inceleme yapılmasına, sanığın tespit yerinde hazırlanmak üzere cezaevinden çıkarılmasına ve muhtarın ifadesinin alınmasına karar verdi. olay yerinde ifadesi alınmalıdır.
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.
Davanın tarihi
18 Temmuz 2019’da kızının Sultangazi’deki evinden çıkarken görüntüsü kameralara yansıyan Ayşe Altuntaş’tan o günden sonra haber alınamadı.
Müge Anlı’nın televizyon programına katılan Altuntaş’ın kuzeni Mehmet Taşdelen, bu kişiye aşık olduklarını belirterek, çelişkili ifadeler verdikten sonra gözaltına alınarak emniyetteki sorgusu sırasında cinayeti itiraf etti. Taşdelen, savunmasında tabancanın Altuntaş’ın elinden almaya çalışırken ateş aldığını iddia etti.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Taşdelen, “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan 8 Eylül 2021’de müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi belgeyi inceleyerek, “Taslağın oluşabilmesi için kişiye karşı suç işlendiğine dair kayıtsız şartsız karar verilmesi, karar ile infaz arasında makul bir süre geçmesi gerektiğini vurguladı. bu süre içinde sebat ve sebat göstererek kararı bozmamak”. sanığın öldürme kararını verdiği ilk anın tespit edilemediğini belirtti.
Yargıtay, yerel mahkemenin kararını, tasarımın oluşmadığını, yerel mahkemenin karar verirken delilleri inceleme ve takdir yetkisinde hata yaptığını belirterek bozarak, “tasarlayarak kasten öldürme” cezasına çarptırdı. .
